Ortadoğu'da Otoriter Siyasal Rejimler
ISBN: 9786059623469 2018 Siyaset Gülden Çamurcuoğlu Astana Yayınları

Ortadoğu’da otoriter siyasi yönetimleri destekleyen etkenler üzerine bir araştırma, Ortadoğu’da siyasi katılımın zayıflığı ve siyasi yönetimlere otoriterliğin hakim olduğu şeklindeki yaygın kanaatin göstergesidir. Ortadoğu’daki siyasal rejimler her zaman kırılgan olmuştur. Siyasal muhalefetin ve çoğulculuğun yaşama şansının azlığı bu coğrafyadaki siyasal rejimleri daha kırılgan hale getirmektedir. Bu konu hakkındaki değerlendirmelerin daha çok Batılı yazarlar ya da Doğulu olsa bile Batı ülkelerindeki yazarlar tarafından irdelenmesi dikkati çeker. Bir toplum ya da coğrafya hakkında dışarıdan yapılan değerlendirmeler yüzeysel olabilir veya bazı olguları değerlendirirken hata yapılabilir. Edward Said’in vurguladığı gibi, Batı’dan bakıldığı ve Batılı bakış açısından hareket edildiği için Batı’yı baz alarak karşılaştırma yapılmaktadır. Bununla birlikte bölgenin kendi dinamikleri göz önüne alınarak değerlendirme yapıldığında durum yine değişmeyecektir. Arap Baharı da göstermiştir ki bölge halkları yönetimlere karşı direnme haklarını bünyelerinde saklı tutmaktadırlar. Dolayısıyla otoriter yönetimlere Doğu toplumlarında toplum yapısının mı yol açtığı yoksa iktidarların uygulamalarının mı bunu desteklediği konusunda inceleme yapılması gerekir. Bu geniş kapsamlı konuda Ortadoğu’da otoriterliğe yol açan sebeplerin bir çırpıda ortaya konmasının ciddi zorluklar taşıdığı açıktır. Ancak konuyla ilgili bilimsel çalışmalarda hangi toplumsal, tarihi ve coğrafi durumların ya da iktidarların hangi uygulamalarının yönetimlerin otoriterliğini beslediğini incelemek konuya ışık tutacaktır. Türkiye, Tanzimat döneminden bu yana Batı’nın değerlerini kendi bünyesine adapte etmeye yönelmiş, Cumhuriyetle birlikte yüzünü açıkça Batı’ya çevirmiştir. Türkiye’de sosyal bilimler alanında Ortadoğu ile ilgili çalışmalar mevcut olmasına rağmen arzu edilen çoklukta değildir. Türk aydınlarının coğrafya hakkında entelektüel ilgisi de benzer şekilde beklentileri karşılayamamaktadır. Belki de Türkiye yüzünü Batı’ya döndüğü için Ortadoğu’ya dönük entelektüel ilgi zayıftır ya da Ortadoğu ile ilgili çalışmalar hak ettiği değeri görememiştir. Burada ele alınıp incelenecek olan konunun seçiminde bu tespit etkili olmuştur.