İşçiyi Sadakat Borcuna Aykırı Davranmaya Yöneltmenin İş Hukuku Ve Haksız Rekabet Hukuku Bakımından Sonuçları
ISBN: 9786258209488 2022 1. Baskı Business Law Hamide Merve Güçlü Adalet Yayınevi

Toplumu oluşturan insan ilişkilerinin temelinde güven esası yer almaktadır. İşçi ile işveren arasındaki ilişkiler de bu esas üzerine kurulmuş karışılıklı edimleri ihtiva eder. Bu durum her iki tarafın da birbirlerine dürüstlük kuralı çerçevesinde sadakatle davranmasını gerektirir. Temelini ahlaki unsurlardan alan sadakat kavramı, günlük hayatımızda olduğu kadar hukuk literatüründe de karşımıza çıkmaktadır. Hukuki bir kavram olarak sadakat, sadakat borcu ya da sadakat yükümülülüğü kavramlarıyla ifade edilmektedir. Sadakat borcunun kaynağı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde belirtilen doğruluk ve güven ilkesi olup İş Kanunu’nda sadakat borcu ile ilgili bir tanım yer almamaktadır. Ancak bu durum iş hukukunda sadakat bağının yeri olmadığı anlamına da gelmemektedir. İş sözleşmelerinde işçinin işini özenle yapması yeterli değildir. İşçi iş ilişkisi devam ettiği sürece ve hatta bazı durumlarda iş ilişkisi sona erdikten sonra bile işverene karşı, dürüsütlük ilkesine ve sadakat borcuna bağlı davranmakla yükümlüdür. İşveren de, işçiyi gözetme ve eşit davranma borcu altındadır. Ticaret hayatında haksız rekabet olacak nitelikte, işçilerin sadakat borcuna aykırı davranmaya yöneltildikleri görülmektedir. İşçinin sadakat borcuna aykırı davranmaya yöneltilmesi durumu, ahlaka, adaba ve hukukun genel ilkelerine aykırı bir davranıştır. Ancak, işçiyi sadakat borcuna aykırı davranmaya yöneltme teşkil eden her durum, iş hukuku bakımından sonuç doğurmaz. “İşçinin ayartılması” olarak da ifade edilen bu durum, iş hukukunun yanı sıra ticaret hukuku kapsamında haksız rekabet bakımından da ayrı sonuçlar doğurmaktadır. İşçinin sadakat borcuna aykırı davranmaya yöneltilmesi uygulamada oldukça karşılaşılan bir durum olmasına rağmen, gerek doktrinde gerekse yargı kararlarında yeterli karşılığı bulunmamaktadır. Çalışmamız açısından asıl konu, bir işverenin bir başka işverene karşı sorumlu olması temeline dayanmaktadır. Mevcut bir iş sözleşmesiyle çalışan işçinin başka bir işveren tarafından ayartılması halinde, iş hukukunun genel yapısında çok sık görülmeyecek şekilde iki işverenin karşı karşıya gelmesi, konuyu incelenebilir kılan bir diğer durum olmuştur. Ancak konunun daha iyi anlaşılabilmesi için, sadece iş hukuku alanıyla sınırlı kalmak yerine, haksız rekabet hukukunu ilgilendiren kısımlar da ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmiştir. Çalışmanın ilk bölümünde, işçinin sadakat borcu kavramı üzerinde durulmuştur. Bu bölümde sadakat borcunun kapsamı ayrıntılı olarak ele alınmış ve konunun gerek Türk hukuku, gerekse karşılaştırmalı hukuktaki yeri incelenmiştir. Bu bölümde sadakat borcunun tanımı, sınırları, hukuki niteliği ve tarafları ayrıntılı olarak incelenmiştir. Sadakat borcunun sözleşme öncesini kapsayıp kapsamadığı, iş sözleşmesi sona erdikten sonra devam edip etmeyeceği ve iş sözleşmesinin sona erme şeklinin sadakat borcuna etkisi gibi konular da yine bu bölümde incelenmiştir. Bu bölümde ayrıca konusu işgörme olan bazı sözleşme tiplerinde sadakat borcunun olup olmadığı ve bu borcun kapsam ve niteliği üzerinde de durulmuştur.