Avrupa’da Çalışma Hayatı ve Mutluluk: Covıd-19 Salgın Süreci ve Sonrası İçin Ampirik Bir Değerlendirme

Avrupa’da Çalışma Hayatı ve Mutluluk: Covıd-19 Salgın Süreci ve Sonrası İçin Ampirik Bir Değerlendirme

Mutluluk, genellikle yaşamın nihai hedefi olarak kabul edilir. Tarihin tüm dönemlerinde ve tüm ülkelerde, insanların büyük bir çoğunluğu mutlu bir yaşam sürme arzusunu dile getirmiştir. Elbette, kalkınma, adalet, dostluk ve dayanışma gibi diğer hedefler de insanlar için önemlidir. Ancak insani gelişim için kilit rol oynayan bu hedefler aslında mutluluğun belli bir alt kategorisi olarak görülür. Örneğin 1776 tarihli Amerika Birleşik Devletleri Bağımsızlık Bildirgesi, “mutluluk arayışını” yaşam ve özgürlük ile eşdeğer bir “vazgeçilmez hak” olarak kabul etmiştir. Bhutan Kralı Jigme Singye Wangchuck ise 1970’li yıllarda gayri safi milli hasıladan ziyade “gayri safi milli mutluluğu” arttırmanın önemini vurgulamış ve bu sayede insanların maddi refahının ötesinde kültürel, ruhsal, çevresel ve sosyal iyilik halini de dikkate alan daha dengeli bir kalkınmanın gerçekleşeceğini öne sürmüştür.

İçeriğe ait içindekiler bölümünün aktarımı devam etmektedir.

This book is available for the period specified under the following Digital Rights Management (DRM) Terms:

  • Permission to Print:
    None
  • Cut/Copy/Paste:
    None
  • Total Number of Devices That Can Be Used:
    2
  • Permission to Save Book File as and Reproduce in Digital Environment:
    None

Search
AI Search
Cite Copied!