Yakalanan Zaman 16.Baskı
ISSN: 9789750803299 2001 Novel Marcel Proust Çevirmen : Roza Hakmen Yapı Kredi Yayınları

Kayıp Zamanın İzinde tamamlandı. Marcel Proust'un dev yapıtının tümü, yedi kitap halinde, hepsi Roza Hakmen'in çevirisiyle sonunda Türkçede. Zaman'ın peşi sıra sürdürülen yolculuğun son halkası, Yakalanan Zaman, diğer tüm halkalarla, Swann'ların Tarafı'yla, Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde'yle, Guermantes Tarafı'yla, Sodom ve Gomorra'yla, Mahpus ve birlikte Yapı Kredi Yayınları Edebiyat Dizisi'nden çıktı. "Kayıp Zamanın İzinde tamamlandı." Yalnızca bu cümle bile, yirminci yüzyıla modern romanın başyapıtlarından biri olarak damgasını vuran bu yapıt üzerine Proust'a artık yabancı olmayan Türk okurunda bir heyecan uyandırabilir. "Dev" tanımlaması kadar uygun düşecek başka bir tanım yok herhalde Kayıp Zamanın İzinde üzerine. Yedinci kitap, Yakalanan Zaman, belki bilinçli, belki de hiç farkında olmadan Proust'un, edebiyat öncesi hatıralarıyla, yazarın şimdiki zamanının ve Zaman'ın dışına taşan düşlerinin son kesişme noktası. Bir elveda Guermantes'lara, Swann ve Odette'in anısına, Saint-Loup'ya, Gilberte'e, davetlere, savaş sırası ve savaş sonrası Paris'inde, Marcel Proust'un her şeye rağmen harikulade Paris'inde. Bir elveda bir kez daha Albertine'e. Ama o vedalardan başka, bir yapıtın doğuşunun, Yakalanan Zaman ve dolayısıyla Kayıp Zamanın İzinde'nin doğuşunun da hikâyesi. Zaman'ın kapılarını bu uzun yolculuk, bu uzun inşa süreci boyunca Proust'a aralayan madlen, farklı yükseklikteki döşeme taşları, Combray'deki akşamüstleri, Swann'ı uğurlayan çıngırağın sesi ve tüm o "ulaşılmaz" kişiler, Yakalanan Zaman'da koca gövdeleriyle yerlerine oturuyor ve yapıt kendi içinde, Zaman içinde sürekli bir devinim, inanılmaz bir döngü kazanıyor. Artık yaşlanmış, ancak bunu bir zamanlar, gençliklerinden tanıdığı kişilerin yüzlerinde yılların bıraktığı izleri görünce farkeden bir zihnin, yaşamını, o büyüleyici belleğini doğrulamak istercesine sarıldığı bir yapıt. Zaman'ın izinde yılların birbirlerine eklendiğini farketmeden, yıllarla git gide uzayan, çan kulelerini aşan "sırıklar" üzerinde koşmaktan yorgun düşmüş Proust, günlük yaşantısına dair son görevlerinden arınmanın ve kendini bütünüyle yapıtına verebilmenin mücadelesini vermekte Yakalanan Zaman'da. Kayıp Zamanın İzinde tamamlanırken, başlanmasına karar verilir yaşanmışlıklara ölümsüz bir anlam yükleyebilmek için. "Böyle bir kitabı yazmayı başaran kişi ne kadar mutlu olurdu!"