Çalışma, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadim bir gelenek olarak aktarılan göç ve iskân politikasının merkezinde bulunan Türk soyluluk kavramı üzerine yoğunlaşmıştır. Ulus devletin inşasında Cumhuriyet’e aktarılan bu ifade, yabancı uyruğa tabi olunsa dahi kurucu değerlere atıfta bulunarak “Türklük” kavramının içeriğinin analizi açısından hem hukuksal hem de siyasal anlamda öneme sahiptir. Modern anlamda vatandaşlık algısının soyutlanması yoluyla ortaya çıkan ve geleneksel bir anlama sahip olan Türk soyluluk ifadesine yönelik bu çalışma; soy ve soydaşlık kavramlarının kültürel ve siyasal anlamlarıyla modern vatandaşlık teorilerinin karşılaştırmasıyla başlamıştır. Göç ve iskân kavramlarının hukuksal ve tarihsel gelişimi üzerinden sunulan anlatıda, siyasal bir söylem olan Türk soyluluğun güncel düzeyde varlık alanı bulabilmesiyle neticelendirilmiştir. Türk soyluluğun hukuksal metinlerde yer edinme süreci ve uygulama safhasında karşılaşılan zorluklarla birlikte kapsamın siyasallaşması ile “Türk soylu kimdir?” ifadesi bir sorunsal olarak karşımıza çıkmaktadır. Cumhuriyet tarihi boyunca, siyasal elitler tarafından nüfus, göç ve iskân politikaları üzerinden anlam kazandırılmaya çalışılan bu politika 2013 yılında sivil göç yasasının ortaya çıkmasıyla farklı bir aşamaya geçmiştir. Türkiye’nin göç mevzuatının uluslararası hukuk ve Avrupa Birliği Müktesebatıyla uyumu çerçevesinde yeniden kurgulanması yasal düzen karşısında tarihsel bir deneyim olan Türk soyluluğu ayrı bir sınava tabi tutulmuştur. Çalışma, Türk soyluluk kavramının göç ve iskân başlıkları üzerinden güncel dinamikler içerisinde varlık alanı bulabilmesi savıyla neticelendirilmiştir. Türkiye’nin göç ve iskân tarihinde özel bir konuma sahip olan Türk soyluluğun, fiiliyatta iskân süreçleriyle ilişkilendirilmesinin kısıtlılığına vurgu yapılan çalışmada, bu durumun iskân politikasını sınırlandırdığına vurgusu yapılmıştır. İskân süreçlerinin nüfus ve göç politikasıyla olan bağının sadece Türk soylular üzerinden kurgulanması, politikaların işlevselliğine zarar getirebilmektedir. Güncel göç politikasında Türk soyluluğun resmi yazımda görünmeyen çehresi, tarihsel uygulama ve mevzuat açısından diğer bir sorunsalı da ortaya koymaktadır. Bu durum, çalışmamızda Türk soyluluğun tarihsel bir gerçeklik mi yoksa siyasal bir söylem mi olduğuna yönelik soruyu cevaplamamıza yardımcı olmuştur.
İçeriğe ait içindekiler bölümünün aktarımı devam etmektedir.
This book is available for the period specified under the following Digital Rights Management (DRM) Terms:
Dear users, the source you want to download is used by the law No. 5846 on intellectual and artistic works and in accordance the copyright law it will be downloaded as encrypted for a period of 3 days. When time expires, your right to access the corresponding resource offline is over. In this context, you want to continue to download the source?