Haciz İhbarnameleri (Borçlunun Üçüncü Kişilerdeki Mal, Alacak Ve Diğer Haklarının Haczi 2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanunu 89. Maddesi İlgili Mevzuat İncelemesi)
ISBN: 9789750258121 2020 1. Baskı İcra ve İflas Hukuku Filiz Berberoğlu Yenipınar Seçkin YayıncılıkİİK'nın 89. maddesi gereği, borçlunun 3. kişideki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, 3. kişinin, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise icra dairesine itirazlarını bildirmesi gerekir. Bu durum 3. kişinin hukukunu ilgilendirmekte olup, borçlunun korunmaya değer hukuki yararı olmadığından onun tarafından şikayet konusu yapılamaz. (Yargıtay 12.HD'nin 2015/19542 Esas, 2015/29950 Karar sayılı ve 01.12.2015 tarihli kararı.) Ayrıca, başka bir davada tedbiren takibin durdurulmasına karar verilmiş olması, bu şikayetin sonucuna etkili değildir. Üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesinin kendisine TEBLİĞİNDEN İTİBAREN YEDİ GÜN İÇİNDE İTİRAZ ETMEZSE, BİRİNCİ HACİZ İHBARNAMESİ İLE İSTENEN BORÇ ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN ZİMMETİNDE SAYILIR. Yani üçüncü kişi, kendisinden birinci haciz ihbarnamesi ile istenen alacak miktarını takip borçlusuna borçlu olduğunu KABUL ETMİŞ SAYILIR (m.89/III c.1). Yedi gün içinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmemiş olan üçüncü kişinin takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılmasına ilişkin BU KARİNE, KESİN BİR KARİNE DEĞİLDİR. Zira üçüncü kişi, İKİNCİ HACİZ İHBARNAMESİNİ aldıktan sonra da itirazda bulunabilir (m.89/III c.2). İİK md 89 , takip borçlusuna borçlu olan üçüncü şahsa karşı takip alacaklısının sahip olduğu hakları düzenlemektedir. Uygulamada çok fazla işlerliğe sahip olan İİK md 89, süreç içerisinde kötü niyetli kullanımlara bağlı olarak değişikliklere uğramıştır. Örneğin, bu maddeye göre açılacak menfi tesbit davaları nisbi harca tabi iken maktu harca dönüştürülmesi ya da ikinci, üçüncü haciz ihbarnamelerinin oluşturulması bu değişikliklerden bazılarıdır. Kurum olarak haciz ihbarnamesi, alacaklının, borçlunun ve üçüncü şahısların hak ve menfaatlerini ilgilendirmektedir. Bunun yanında yargılama boyutunda hukuk ve ceza yargılamasını içerdiği dikkate alındığında, tüm uygulamacılar açısından konunun ne kadar büyük önem taşıdığı anlaşılabilir.