Siyasal Sosyal Ve Kurumsal Yönleriyle İktisadi Krizler
ISBN: 9786257045452 2020 İktisat Editör : Semra Boğa
Gazi Kitabevi

Yaratmış olduğu servetle tarihte bilinen en dinamik ve üretken ekonomik sistem olarak kendini kanıtlamış olan kapitalizm, hem bireyler hem de ekonomiler için yıkıcı bedellerle gelmiştir. Sürekli artan kârlarla, başka bir deyişle ekonomik büyüme umuduyla motive olan sistem, hızlı bir şekilde sermaye birikimi yaratırken, yarattığı kârları ve serveti çok daha hızlı bir şekilde geri alabilmektedir. Ekonomik kriz dönemleriyle karakterize edilen bu süreç birçok iktisatçıya göre sistemin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için gereklidir. Dolayısıyla, bu sürece müdahale edilmemesi; sistemin "doğal seleksiyon” sonucu hayatta kalabilen kurumlarla varlığını devam ettirmesi, birçok iktisatçının savunduğu bir görüştür. Diğer taraftan krizlerin önlenmesi konusunda devlet müdahalesinin gerekli olduğunu; firmaların batmasına göz yumulmaması gerektiğini savunan iktisatçıların da sayısı oldukça fazladır. Bu bağlamda geçtiğimiz son yüzyıl, her iki yaklaşımın da defalarca test edildiği bir dönem olmuştur. Hafızalarda hâlen oldukça taze olan 2008 Küresel Finans Krizi, devlet müdahalelerinin yoğun olarak uygulandığı, "batamayacak kadar büyük” sloganıyla birçok kurumun "ipten alındığı” bir kriz tecrübesi olarak tarihe geçmiştir. Ancak tüm kurtarma operasyonlarına ve krizin çıkış ülkesi Amerika Birleşik Devletleri de dâhil olmak üzere hemen hemen tüm gelişmiş ülkelerde tarihi düşük seviyelerde bulunan faiz oranlarına rağmen ekonomilerin istenilen ölçüde canlandırılamamış olması, uygulanan reçetelerin yeterli olmadığının ve 2008 Küresel Finans Krizi’nin yaralarının sarılamadığının açık bir göstergesidir. Üstelik küresel borcun küresel milli gelirin üç katına çıktığı bir ekonomik ortamda yeni bir küresel durgunluğun bekleniyor olması iktisadi kriz konusunu hiçbir bireyin, kurumun ya da devletin kayıtsız kalamayacağı bir konu olarak gündemde tutmaya devam etmektedir.