Hacker'ların Fidye Zararlı Yazılımları Kullanarak İşleyebileceği Suçlar
ISBN: 9786258153385 2022 1. Baskı Ceza Hukuku Cansu Ağbaba Adam Adalet Yayınevi

Türkiye diğer ülkelere nazaran internete ve teknolojiye geç kavuşması nedeniyle bilişim suçlarına ilişkin durum ve kavramlara oldukça yenidir. Yapılan araştırmalar Türkiye’deki hacker’ların daha çok mili duygularla hareket eden kişiler olduğunu ve birçoğunun sistemlere veya kişilere zarar verme amacı taşımadığını göstermiştir. Ancak şuana kadar Türkiye’ye yapılan siber saldırılarında dinamik IP adresleri kullanmak suretiyle global saldırıların yapılması ve fidye zararlı yazılımı saldırılarının Dünya’nın gündeminde olması Türkiye için hâlâ bir tehdit niteliği taşımaktadır. Hacker’lık kavramının geçmişi eskiye dayanmaktadır. Bilgisayar korsanı anlamına gelen hacker’lık aslında geniş bir kavramdır. Zarar verme amacıyla hareket eden başlarda phreakar olarak adlandırılan bu kişilere zamanla hacker denmiş ve günümüzde siber uzman adı altında beyaz şapkalı hacker’ların varlığı onları da bu kavram altına almıştır. Hacker’lık, siyah şapkalı hacker’lar, beyaz şapkalı hacker’lar ve gri şapkalı hacker’lar olarak sınıflara ayrılsa da hacker dendiği zaman akla ilk olarak kötü niyetli siyah şapkalı hacker’lar gelmekte ve bu anlamda kullanılmaya devam edilmektedir. Fidye yazılımları esas itibariyle zararlı yazılım türlerinden biridir. İngilizce ransomware kelimesinden fidye yazılımı olarak Türkçeye çevrilen ve tarihçesi oldukça eskiye dayanan fidye zararlı yazılımı kendisini tüm Dünya’ya 2017 yılında gerçekleşen WannaCry saldırısı ile tekrar hatırlatmıştır. Küresel çapta zarar veren fidye yazılımı saldırılarında hacker’ların dinamik IP adres kullanmaları, ödeme yöntemi olarak sanal para kullanmaları ve gün geçtikçe çeşitlerinin artması gibi nedenlerinden ötürü fidye zararlı yazılımları günümüzün en büyük siber tehdidi haline gelmiştir. Nitekim her geçen gün farklı tür ve isimde bilişim sistemi üzerindeki verileri veya dosyaları şifrelemek üzere programlanan fidye yazılımlarının ortaya çıktığı gözlenmiştir. Türkiye teknolojik gelişmelere bağlı olarak interneti diğer ülkelere nazaran geç ulaşmış, bu bağlamda bilişim suçlarının sayısında zamanla ciddi artış olmuş ve bu durum Türkiye içinde büyük sorun ve tehdit oluşturmaya başlamıştır. Ülkemizde de 2016 yılında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na eklenen madde ile “Yasak Cihaz Ve Programlar” suç haline getirilerek zararlı yazılım ve programların kullanılması engellenmek istenmiştir. Çalışmamızın birinci bölümünde hacker’lığın ve fidye zararlı yazılımın tanımına ve tarihsel gelişimine ilişkin bilgi verilmiş, ikinci bölümde 5237 sayılı TCK’da yer alan Şantaj, Kişisel Verileri Kaydetme, Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Olarak Verilmesi Veya Ele Geçirilmesi, Bilişim Sistemine Girme, Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme ve Yasak Cihaz veya Programlar, Yağma suçları incelenmiş, üçüncü bölümde ise fidye zararlı yazılımı kullanılarak gerçekleştirilen saldırıların Dünya’da ve mukayeseli hukuktaki durumu incelenerek Türkiye’de yapılması önerilen değişiklikler açıklanmıştır.