Bankacılık Hukuku Yönünden Ticari Kredi Açma Sözleşmeleri

Genel kamu düzeninin bir parçası olan ekonomik düzenin korunması gerekir. Bu kapsamda, ekonomik düzen içinde önemli bir yer kaplayan kredi düzeninin korunmasında emredici hükümler kadar Ticari Kredi Açma Sözleşmeleri de (TKAS) önem arz eder. TKAS ticari hayatta en yoğun kullanılan sözleşme tiplerinden birisidir. Kredi kuruluşları dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu TKAS'ları kredi verme faaliyeti çerçevesinde ülke içi ve milletlerarası tecrübelerle şekillendirmişlerdir. Dolayısıyla, TKAS'ların uygulama içinde şekil bulması onu borçlar hukukunda düzenlenen sözleşme tiplerinden bazı noktalarda farklılaştırmıştır. Bunlardan ilki, TKAS'ın çerçeve yapılı bir sözleşme olmasıdır. İkincisi, TKAS'ın kurulmasından sonra asli edim borcu doğurmayan bir sözleşme olmasındadır. Asli edim borcu doğurmama fonksiyonu hem kredi kuruluşu hem de kredi müşterisi için geçerlidir. Kredi kullandırılması TKAS'ın çerçeve yapısının bir sonucu olarak, bu sözleşme temelinde tarafların öneri ve kabulü ile kurulan Münferit Kredi Kullandırım Sözleşmesiyle (MKKS) gerçekleşmektedir. Ancak, kredi kullandırılması sonucunda bu kredi cari hesaba alacak olarak yazılmakta ve kredinin tasfiyesi TKAS'a göre yapılmaktadır. Böylece, MKKS kredi kullandırılmasından sonra bu sözleşme fonksiyonunu tamamlamakta ve bu kredi alacağının tasfiyesi TKAS'ın kurulduğu andan ileriye doğru süpürme etkisiyle birden çok kredi alacağı bulunsa bile MKKS hükümlerini de kapsayarak tek alacağa dönüşmektedir. Ayrıca, kredi kuruluşlarının, TKAS'ları yedek hukuk kurallarının düzenleme imkanı verdiği alanlarda kendi lehlerine düzenledikleri bilinmektedir. Bu nedenle, doktrinde özellikle katılma suretiyle kurulan TKAS'ların genel işlem denetimine tabi olup olmayacağı da tartışmalıdır.